UI/UX Tasarımında Nöropazarlamanın Yeri

YAZAR:

MüşteriMetre

TARİH:

Daha önceki yazılarımızda nöropazarlamanın, nörobilimsel araştırma ve tekniklerinin pazarlama, reklamcılık ve ürün tasarımına uygulanması olduğundan bahsetmiştik. Kısaca hatırlamak gerekirse nöropazarlamanın amacı, tüketici karar verme süreçlerini anlamak ve bunun sonucunda pazarlama iletişimlerini iyileştirmektir. Bu reklam çalışmasından, tat koku testine, ambalaj tasarımına hatta sürüş deneyimine kadar kullanıcının hissettiklerini anlayabileceğimiz herhangi bir pazarlama uygulaması olabilir.

UI/UX tasarımı bağlamında da nöropazarlama, kullanıcıların arayüzlerle nasıl yanıt verdiğini derinlemesine anlamak ve daha ilgi çekici, akılda kalıcı ve etkili arayüzler tasarlamak için kullanılabilir.

UI/UX tasarımında nöropazarlamayı kullanmak, kullanıcı deneyimini büyük ölçüde iyileştirebilir ve müşterinin web sitesi veya uygulamayla etkileşimini artırabilir. Gelin nöropazarlama ilkelerini UX/UI çalışmalarında kullanmak için gerekli adımlar nelerdir birlikte inceleyelim.

1- Müşteri Davranışını Anlamak

Aslında her araştırma sürecinde olduğu gibi tasarım sürecinde de nöropazarlamayı kullanmanın ilk adımı, tüketici davranışını daha derinden anlamaktır. Tüketici karar verme sürecinin altında yatan duygusal motivasyonları anlamak ve bu bilgileri tasarım seçimlerini şekillendirmek için kullanılabilir. Ayrıca, tasarımcıların kullanıcı deneyimindeki engelleri veya acı noktalarını belirleyerek genel kullanıcı deneyimini iyileştiren tasarımlar yapmasına yardımcı olabilir.

Örneğin EEG’den faydalanılarak kafa karışıklığı yaratan noktalar veya ilgi uyandıran renkler/tasarımlar tespit edilebilir. Böylece tasarımcılar, bu bulguları tasarım sürecine dahil ederek, kullanıcılarda daha güçlü etkileşimler uyandıran ve daha yüksek düzeyde dönüşüm sağlayan arayüzler oluşturabilir.

2- Kullanıcı Testi Gerçekleştirme

Kullanıcı testi bir nevi gerçek dünyadaki tüketici davranışlarının ön gösterimi olduğundan tasarım kararlarını doğrulamak ve iyileştirmek için en gerekli adımdır. UI/UX tasarımı için nöropazarlamadan faydalanmak da hayati önem taşıyabilir. Çünkü nöropazarlama kullanıcının gerçek duygularını ve bilinçaltı tepkilerini ortaya çıkarır ve tasarımcıların, kullanıcıların tasarımlarıyla nasıl etkileşime girdiğini, sorunları veya iyileştirme alanlarını belirlemelerine yardımcı olur. Örneğin, farklı tasarım öğelerine kullanıcının nasıl tepkiler verdiğini incelemek için EEG, hangi unsurlar dikkat çekiyor hangileri hiç fark edilmiyor anlamak için Göz Takip metodu veya vücuttaki kimyasal değişimleri ölçümlemek için biyometri cihazı kullanılabilir. Böylece hangi tasarımın hedef kitlenizde en fazla etkileşim uyandırdığını belirleyebilir ve daha bilinçli tasarım seçimleri yapabiliriz.

Örneğin, bir tasarımcı, yeni bir ödeme sürecinin etkinliğini değerlendirmek için kullanıcı testi yapabilir. Test sırasında, kullanıcılar “Siparişi Gönder” butonunu bulmakta zorlanabilir veya gönderi bilgilerini nasıl gireceklerini anlamakta zorluk çekebilir. Tasarımcı daha sonra bu geri bildirimi, “Siparişi Gönder” düğmesini daha belirgin hale getirmek veya kullanıcılara ödeme sürecinde rehberlik edecek ek talimatlar eklemek gibi tasarımda iyileştirmeler yapmak için kullanabilir.

3-Basit Tasarımlara Odaklanmak

Net ve öz mesajlar içeren basit tasarımlar daha etkili olma eğilimindedir. Websitesi veya mobil uygulama tasarımında karmaşıklıktan kaçındığınızdan ve tasarımınızın düzenli ve gezinmesi kolay olduğundan emin olun. Çünkü bu tür tasarımlar bilişsel yükü azaltır. Dikkat dağıtıcı unsurlar en aza indiğinde kullanıcıların bilgileri işlemesi ve karar vermesi kolaylaşır. Bunun nedeni, insan beyninin sınırlı dikkat ve işleme kapasitesine sahip olmasıdır ve basit tasarımlar bu sınırlı kaynağı optimize etmeye ve ondan en iyi şekilde yararlanmaya yardımcı olabilir.

Giyim ürünleri satan bir e-ticaret sitesi örneğini ele alalım. Web sitesinin çok fazla dikkat dağıtan ve kafa karıştırıcı, karmaşık bir düzeni varsa, kullanıcılar aradıklarını bulmakta zorlanabilir. Bunun sonucu muhtemelen daha yüksek bir siteyi terk etme oranı ve daha düşük dönüşüm ile sonuçlanır. Öte yandan, net kategoriler, kullanımı kolay filtreler ve temiz bir düzen içeren basit bir tasarım, kullanıcıların aradıklarını bulmalarını ve satın alma işlemlerini tamamlamalarını kolaylaştırarak daha yüksek etkileşim ve dönüşüm sağlayabilir.

Örneğin EEG’den faydalanılarak kafa karışıklığı yaratan noktalar veya ilgi uyandıran renkler/tasarımlar tespit edilebilir. Böylece tasarımcılar, bu bulguları tasarım sürecine dahil ederek, kullanıcılarda daha güçlü etkileşimler uyandıran ve daha yüksek düzeyde dönüşüm sağlayan arayüzler oluşturabilir.

4- Renk Psikolojisini Kullanmak

Renkler duygusal tepkiler uyandırabilir ve tüketici davranışını etkileyebilir. Hedef kitlenize hitap eden ve marka mesajınızla uyumlu renkleri seçmek için renk psikolojisinden faydalanabilirsiniz. Psikolojide farklı renkler, farklı duygularla ilişkilendirilir. Hedef kitlenizin farklı renklere verdikleri duygusal tepkileri anlarsanız daha yüksek etkileşimli arayüzler tasarlayabilirsiniz.

Örneğin, mavi genellikle güven ve istikrar duygularıyla ilişkilendirilir, bu nedenle de finans veya sağlık hizmetleri alanında web siteleri için iyi bir seçim olabilir. Yeşil genellikle büyüme, sağlık ve huzurla ilişkilendirilir ve çevre dostu ürün veya hizmetler için iyi bir seçim olabilir. Kırmızı, heyecan, tutku ve aciliyet ile ilişkilendirildiğinden harekete geçirici mesaj butonları veya hızlı yanıt gerektiren diğer öğeler için iyi bir seçimdir. Bir reklam testi sırasında kullanılan EEG anlık olarak bilinçaltı reaksiyonlarını kaydeder ve bu şekilde renkli sahnelerin heyecanı arttırdığını kolaylıkla gözlemleyebiliriz.

5- Mobil İçin Optimize Etme

Artık günümüzde dijital tasarımların mobil cihazlar için optimize edilmesinin gerekliliğinden bahsetmeye dahi gerek yoktur. Kullanıcıların mobil deneyimi bilgisayar ekranlarından farklıdır. Örneğin; daha küçük ekranlarda kolay gezinmek ve tasarımın hızlı yanıt vermesi mobil cihazlarda mümkün olan en iyi kullanıcı deneyimini sağlamak için en önemli unsurlardır.

Bir araç kiralama mobil uygulama düşünün. Uygulama, gezinmesi zor olan karmaşık bir tasarıma sahipse, kullanıcılar anında uygulamayı terk edip ve bir rakibin uygulamasına geçebilir. Öte yandan, uygulamanın mobil cihazlar için optimize edilmiş basit ve anlaşılır bir tasarımı varsa, kullanıcılar aradıklarını bulabilecek ve görevlerini daha kolay tamamlayabilecek, bu da etkileşimi ve dönüşümü artıracak. Tüm bu detaylar ve kullanıcıların anlık reaksiyonlarını tespit etmek için nöropazarlama metotlarından faydalanabiliriz.

6- Bilinçaltını Harekete Geçirecek Unsurlar Kullanmak

Renklerde olduğu gibi kullanılan görsel ve diğer ögeler de kullanıcının bilinçaltında farklı çağrışımlarla eşleşebilir ve tüketici davranışını etkileyebilir. İstenen davranışları ortaya çıkarmak içinde hedef kitlemizdeki kullanıcıların tasarımımızı nasıl algıladığını anlamamız gerekir. Bunu başardığımızda kullanıcıların bilinçaltı düşüncelerine, duygularına ve beklentilerine dokunarak, kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılayan daha etkili tasarımlar yaratabiliriz.

Örneğin, lüks bir otomobil markasının web sitesini ele alırsak kullanıcıların bilinçaltında yatan duygu ve istekleri tetiklemek için yüksek kaliteli görüntüler, sofistike bir yazı tipi, zarif tasarım öğeleri ve başarı resimleri kullanılabilir.

Sonuç olarak, nöropazarlama ilkelerini UI/UX tasarım sürecinize dahil ederek, müşteri etkileşimi ve dönüşüm oranlarını artıran daha ilgi çekici tasarımlar ve etkili kullanıcı deneyimleri oluşturabilirsiniz. Kilit nokta, bilinçli tasarım seçimleri yapmak için nöropazarlama ve kullanıcı testlerinden elde edilen iç görüleri kullanarak tasarımınızı sürekli olarak test etmek ve iyileştirmektir.